WINETALKS #3

In Tadım, Şarap by Keyif AdamıLeave a Comment

WineTalks üçüncü tadımı deli gibi yağışlı bir İstanbul öğleden sonrası Corinne Hotel’in tadım odasında yapıldı. Şaraplarda marka bağlılığını, ön yargıları törpülemek, bilmediğimiz şaraplardan zevk almak ve ince noktalarını öne çıkarmak için bir grup şarapseverle  toplanıp kör tadım yapma fikriyle oluşturulan WineTalks’un üçüncü tadımında yine oldukça güzel şaraplar ve katılımcılar vardı.

Bu tadımda 9 şarap tattık. Her zamanki gibi beyaz ve roze şarapların etiketlerini çıkardık ve kırmızıları da karafta havalandırıp özel olarak hazırladığımız kılıflara koyduk. Şaraplar sadece benim bildiğim bir sıra ile numaralandırıldı ve bu şekilde tattırıldı.

Bugünün ilk şarabı bir roze şaraptı. Burunda şeftali, egzotik meyveler ağırlıkta bir şaraptı. Damakta ise burundan çok farklı olarak asidik, misket limonu, narenciye tatları yer alıyor. 2013 rekoltesi bu şarap damakta orta-kısa uzunlukta ferahlatıcı bir roze. 34 liralık fiyatıyla piyasa ortalamasında gitmekte. Arcadia’nın Kırklareli’nde ürettiği roze Pinot Gris üzümünden yapılmakta. Pinot Gris Fransa’nın Alsace bölgesinden bir üzüm türü. Alsace özellikle tatlı şaraplarıyla çok öne çıkan bir bölge. Arcadia Pinot Gris’in özellikle bitişindeki performansı biraz düz. Gelecek rekoltelerde bu şarabın daha da zenginleşeceğini umuyoruz.

Bugünün ilk şarabı bir roze şaraptı. Burunda şeftali, egzotik meyveler ağırlıkta bir şaraptı. Damakta ise burundan çok farklı olarak asidik, misket limonu, narenciye tatları yer alıyor. 2013 rekoltesi bu şarap damakta orta-kısa uzunlukta ferahlatıcı bir roze. 34 liralık fiyatıyla piyasa ortalamasında gitmekte. Arcadia’nın Kırklareli’nde ürettiği roze Pinot Gris üzümünden yapılmakta. Pinot Gris Fransa’nın Alsace bölgesinden bir üzüm türü. Alsace özellikle tatlı şaraplarıyla çok öne çıkan bir bölge. Arcadia Pinot Gris’in özellikle bitişindeki performansı biraz düz. Gelecek rekoltelerde bu şarabın daha da zenginleşeceğini umuyoruz.

Üçüncü şarabımız bir başka bir sauvignon blanc. 2013 rekoltesi bu şarap Arcadia’nın ürettiği sauvignon blanc. Burunda taze armut kokusu çok net kendini belli ediyor. Elma ve limon kokuları da eşlik etmekte. Damakta yumuşak, asiditesi oldukça uygun seviyede ve  lime, narenciye tatları yer almakta. Bitişi orta uzunlukta ve ferahlatıcı. Bu şarabın 38 lira olan fiyatını duyunca hemen “Bir kasa alıyorum!” şeklinde bir yorum duymakta oldukça güzel olsa gerek üretici için

Gecenin son beyazı ise Arcadia’nın Sauvignon Gris ve Pinot Gris üzümleri ile üretilen beyaz şaraptı. 2012 rekoltesi bu şarap parlak sarı renkte, vanilya, şeftali ve dolma biber kokularını iletti tadımcılarımıza. Damakta tuzlu ve yüksek mineralimsi bir yapıya sahip. Bitişi oldukça bitter ve burunda başlayan macera çok farklı bir şekilde sona eriyor.

Ufak bir ara verdikten sonra kırmızılara geçiş yapıyoruz. İlk şarabımız bir Cabernet Sauvignon. 2013 rekoltesi Kırklareli menşeili bu şarap koyu bordo renginde. Burunda meşenin yanı sıra siyah ve kırmızı meyveler yer almakta. Damakta baharatlı ve mineralimsi tatlar var. Bitişi orta uzunlukta ve baharat ağırlıklı. Tanenleri net hissedilmekte ancak rahatsız etmiyor. Kırmızı et ve şarküteri ürünleriyle denenebilecek bir şarap.

İkinci kırmızımız uzun zamandır tatmak istediğim ve ilk yudumundan son yudumuna kadar beni şaşırtan bir şarap olan Chamlija’nın 2013 rekoltesi Pinot Noir şarabı oldu. Koyu yakut renginde, mor röflelere sahip şarap 1 saat civarı havalanmasına rağmen kadehe ilk koyduğunda beğeneni çok az oldu. Anlam verilemedi ancak hemen “Bunu biraz daha bekletelim” önerisinden bir 15 dakika sonra bir daha tattık ve tam anlamıyla değişen bir şarapla daha tanıştık. Burunda kırmızı orman meyveleri, kiraz, tütün, meyan kökü, topraksı aromalar bulunmakta. Damakta ise orta gövdeli, dengeli bir asiditesi var ve tanenler güçlü ancak rahatsız edici değil. Kırmızı erik, tenceresinin kapağı yeni açılmış leziz bir reçeli kokusuyla beraber likör tatları almak da mümkün. Bitişi sıcak ve damağın arkasında oluşan çikolata notaları eşlik ediyor.

Tam anlamıyla karakteristik bir Pinot Noir diyemedik. Chamlija’nın ilginç ve başarılı çalışmalarından biri olmuş. Emeklerine sağlık.

7. şarabımız ise Erkul Uluca’dan Gamay. 2014 rekoltesi bu şarap Mürefte yöresinden. Parlak yakut rengindeki bu genç şarap burunda baharatımsı aromaların yanı sıra karamelize şeker kokuları da almak mümkün. Düşük gövdeli, oldukça kolay içimli, mürdüm eriği, vişne gibi tatların baharatla beraber bulunduğu bir şarap. Tanen etkisini de hissediyoruz. Bitişte kısa, ve meyve izleri bırakan bir şarap. Oldukça zarif, sevimli ve fiyat bandıyla da mutlu eden bir şarap. 1965′ten beri şarap üretimi yapan Uluca ailesi markalaştıktan sonra başarılarını daha da arttırdı. Açıkçası bu tarz üreticilerin artmasını dört gözle bekliyorum.

Bir sonraki şarabımız ise Chateau Nuzun’un 2011 Harmanı. Cabernet Sauvignon, Merlot, Shiraz ve Pinot Noir üzümlerinin harmanı olan bu şarap bordo rengine. Burunda yoğun bir fıçı kokusu mevcut. Arkadan erik, olgunlaşmış siyah meyveler, tatlı baharat aromaları da gelmekte. Damakta  vişne, çikolata, diri tanenler, fıçı ve frenk üzümünün karmaşık birleşimini hissediyoruz. Yoğun, gövdeli ve kalın, adeta çiğneyebileceğiniz bir şarap. Bitişi ise uzun ve meşeyi elden bırakmayan bir karakterde.

Günün son kırmızısı ise Arcadia’nın Cabernet Franc’i oldu. 2011 rekoltesi bu şarap burunda okaliptus, meyan kökü, tütün, baharat aromaları kompleks bir şarabı daha işaret ediyor. Damakta yumuşak tanenli, böğürtlen, siyah meyve tatları barındırmakta. Bitişi sıcak, meyvemsi ve baharatlı.

9 şarap denedikten sonra damaklar oldukça yorulmuş fakat mutluydu. Bu kadar özel şarabın tadıldığı bir gecede Arcadia’nın özel bir şarabını en son denemek istedik. Arcadia bağlarında  “Botrytis Cinerea” küfü tarafından enfekte edilen(!) ve geç hasat edilmiş sauvignon blanc üzümlerinden üretilen bu şarap altın sarısı renginde. Burunda kayısı, bal, limon, vanilya, hafif çiçeksi aromalar mevcut. Damakta yoğun bir dokuda, orta-yüksek asiditeli, orta gövdeli, bal, sarı meyve tatları var ve oldukça tatlı. Bitişi uzun meyvemsi ve düşük asitli.

Bu yarı tatlı şarap gecenin sonunda katılımcılara büyük bir keyif yaşattı açıkçası. Bu şaraptan sonra geri kalan şaraplarımızla Corinne Hotel’in nefis terasında güzel bir keyif yaptık ve bir dahaki tadımı beklemeye koyulduk. WineTalks önümüzdeki ay dördüncü tadımıyla geri dönecek. Keyifle kalın 🙂

Bu tadım hakkında Beyaz Yakalı Gurme olarak tanıdığımız sevgili Arpel Kırdal nefis bir yazı yazmış. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca yazıda kullandığım fotoğrafların çoğu da sevgili Alper tarafından çekilip filtrelenmiştir. Harika olmuşlar. Bunun yanında katılan bütün katılımcılara yeniden teşekkürü borç biliyorum. Her yeni WineTalks daha da eğlenceli olmaya başladı.

Yorum yazın