MALTIN GÜNÜ – 1. TADIM

In Viski by Keyif Adamı2 Comments

Bir viski sever için en güzel anlardan biri iyi viskilerle, viskiyi seven iyi insanların bir araya gelmesidir.

Meleklerin Payı sitesinin yazarı sevgili dostum Burkay’ın öncülüğünde toplanan viski severlerin katılımıyla geçtiğimiz haftalarda Cihangir Kaktüs’te düzenlenen geceye Maltın Günü adını verdik.


Kaktüs’e vardığımda harika hazırlanmış bir servis seti, bize özel bir alan mevcuttu. Katılımcıların getirdiği harika viskiler ciddi anlamda çok sıkı bir line-up oluşturdu. İlk fotoğraf benim geldiğim anda bulunan viskilerdi. Sonradan gelen katılımcılarla beraber oluşan line-up 2. fotoğrafta.

Farklı türlerdeki bu viskiler ilk toplantı için çok heyecanlandırıcıydı. Hızlı bir giriş yapmaya hazırdık. Herkes toplanana kadar birbirimizi tanıtma, viskiyle ilgimizi paylaşmaya geçtik. Katılanların hepsinin aynı damak tadına ve favori viskileri paylaşmaması aslında güzel bir tadım yapacağımızın belirtisi oldu.

Geceye Edradour 10 ile başladık. Edradour İskoçya’daki en küçük damıtımevi olmakla beraber halen düzenli üretimde bulunuyor. 3 kişilik bir kadroya sahip ve hala ilk formülle yapılıyor. Bu yüzden listedeki ilginç viskilerin başında geliyordu. Burunda şarabımsı izler bırakan bu viskide vanilya ve floral kokular da öne çıkmakta. Damakta ise canlı, fındık ve kuru erik izleri yer almakta. Yağlı bir yapısı olduğunu da söylemek lazım. Bitiş baharatlı ve acımsı olarak nitelendirilebilir ancak ne yazık ki kısa sürüyor.

İkinci viskimiz ise Auchentoshan Select idi. Şarap görünümlü bu şarao burunda iris çiçeği, yeşil elma ve floral kokularda. Damakta akıcı, aromatik ve kolay içimli bir özelliği olmakla beraber bisküvit, ve turunçgil tatları bırakmakta. Odunsu bir bitişe sahip olan viski damakta orta-kısa uzunlukta.

Son yıllarda büyük çıkış yapan Japon viskilerinin öncü örneklerinden biri olan Yamazaki ise sıradaki viskimizdi. Yamazaki Distillers’ Reserve bardaklara döküldüğü anda bir anda adhesiv kokulara yakın bir tütsü kokusu yayıldı. Burunda bekledikçe komplekleşen bir yapı vardı. Beyaz baharat ve sandal ağacı kokuları da burunda etkisini gösterdi. Damakta oldukça hafif ve dengeli olmakla beraber maltımsı yapısı ie yağlı özellikler de gösteriyor. Bitişte vanilya ile başlayan deneyim tarçın notalarıyla sonlanıyor. Ancak uzunluk ne yazık ki yine kısa.

Maltın Günü’nde ufak bir dikey tadım şansı da bulduk. Balvenie 12 Triple Cask ve Balvenie 14 Caribbean Cask. Balvenie 12 Triple Cask burunda kapalı bir karakterde. Bekledikçe az da olsa kayısı kokusu geliyor. Damakta ise üst damakta kalıcı olan bir tat mevcut. Bitişi de zayıf  ve orta-uzun bir kalıcılığa sahip. Ne yazık ki çok zayıf bir viski.

Ancak Balvenie 14 Caribbean Cask inanılmaz bir viski olarak öne çıktı. Burunda siyah romu andıran toffee kokuları, çarkıfelek meyvesi olarak bilinen passion fruit ve tropikal meyve izleri vardı. Damakta vanilya, mango notaları uzunca sürünce sıkı bir viski olduğu daha da ortaya çıkıyor 14 yıllık bu viskinin. Gövdeli bu viski ağızı oldukça doldurucu olmakla beraber bitişte uzun bir kalıcılığa sahip. Balvenie 14 gecenin en iyi viskisi olduğunu herkesin oyuyla kanıtladı.

Sırada özel bir viski olan bir boksör edasıyla damağa çarpan Tullamore Dew Phoneix isimli %55’lik alkol seviyesine sahip İrlanda viskisi vardı. Agresif bir viski olan İrlandalı 3 kez distile olması, 3 doğal içeriği ve 3 çeşit İrlanda viskisinin karışımı olmasıyla öne çıkıyor. Burunda vanilya ve tarçın ağırlıklı viski damakta ise malt, toprak ve odunumsu tatlar veriyor. Bitişi oldukça yakıcı ve orta uzunlukta.

Sıradaki viskiler için not almayı bırakıp körelen damaklarımızı yemekle viski içmeye bıraktık. Ufak tefek aldığım notları aşağıda belirteceğim tabii ki.

Bir sonraki viski ise Jura’nn Turas Mara isimli viskisi. Kıvrımlı şişesiyle güzel bir tasarım hedefleyen Jura bu viskisinde de bunu başarıyla uygulamuş. Burunda toprak, kavrulmuş kokular veren Turas Mara damakta kuruyemiş tatları vermekte.

Makers’ Mark ile ilgili önceden bir yazı yazmıştım. Yine de yorumlamak gerekirse burunda dolu dolu meyvemsi kokular veren bu viski damakta da baharatlı bir yapıya sahip ve damağı tamamen kaplıyor. Damakta bıraktığı vanilya, karamel tatları tok bir etki yaratıyor. Bitişi uzun ve güçlü.

Laphroaig QA Cask ise Islay özellikli bir viski olduğundan Amerikan meşesinden gelen meşe ve isli kokusu ile yine beğeni topluyor. Damakta vanilyamsı notalar öne çıkıyor ve bitiş uzun süren bir turba etkisiyle kendini gösteriyor. Ben bu viskiyi kübo purosuyla değerlendirdiğim için tütün izleri de tadımıma karıştı ancak çok da hoş oldu. Bu viskiyi sonra evde de denedim ve fotoğrafını o deneyimimden koyacağım. İspanyol bir arkadaşımın getirdiği somon kokulu peynir ve jamon ile tükettiğim viski ile oldukça isli, füme bir gece geçirdiğimi söyelyebilirim.

Maltın Günü olarak ilk tadımımız harika bir sohbet ile son buldu. Katılan herkese teşekkür bir borç biliyorum.

Meleklerin Payı sitesinde Burkay Adalığ da bu gece için tadım notlarını yazdı. Bu notlara da bakmanızı tavsiye ederim.