MALTIN GÜNÜ – 4.TADIM

In Viski, Tadım by Keyif AdamıLeave a Comment

Her geçen yıl, iyi viski sadece İskoçya’da yapılmır fikri biraz daha değişiyor. Maltın Günü Viski Kulübü olarak 4. tadım gecesinde Asya Viskileri’ni misafir ettik. 2 Japonya, 2 Tayvan ve 2 Hindistan viskisinin bulunduğu gece bize çok özel tatlar sundu. Corinne Hotel’in tadım odasında yaptığımız bu gece bizi resimdeki viskiler bekliyordu.

Soldan sağa viskileri sıralarsak Yoichi 10 (Japonya), Taketsuru 21 (Japonya), Kavalan Single Malt (Tayvan), Amrut Cask Strength (Hindistan), Kavalan Solist Cherry Cask (Tayvan) ve Paul John (Hindistan) şeklinde kuvvetli bir line-up oluştu.

Tayvan’ın Kavalan’la yakaladığı başarıyı önceden bahsetmiştim. Hatta Kavalan’ın Vinho Barrique isimli viskisi bu tadımdan bir hafta önce 2015 Dünyanın En İyi Single Malt’ı olarak seçilmişti.

Burkay’ın hazırladığı ve Asya viskileri hakkında güzel bir özet yapan sunumunu incelemenizi tavsiye ederim.

Japonya viskileri ise günümüzde alıştığımız çalışkanlıkları ile viski yapınca ne kadar başarılı olduklarını muazzam viskileriyle ortaya koydular. Hindistan viskileri zaten harmanı ile başarılıydı. Artık bunu single malt viskilerine de taşıdılar. Sırayla viskilerimize geçelim.

Tadıma Japonya’dan Yoichi ile başladık. Burunda oldukça meyvemsi aromalara sahip Yoichi, mürdüm eriği, siyah meyveler, kuru üzüm, çikolata kokularını sunmakta. Damakta balı andıran tadın arkasından biberimsi notalar gelince hemen Nemiroff’un ballı biberli votkası aklımıza geldi. Karamel, toffee, vanilya şekerlemesi de fark ettiğimiz diğer tatlardan. Orta uzunlıkta ve kuru bir bitişe sahip Yoichi. Oldukça baharatlı ve karanfil aroması ağırlıkta. Kişisel notum 100 üzerinden 80.

Yoichi’den sonra ViskiDefterim sitesinin yazarı Atakan Özdemir dostumuz Japon ve İskoç viskileri arasındaki farklılıkları harika bir sunumla anlattı.

Japon vs İskoc Viskileri – Atakan Ozdemir

İkinci viskimiz ise gecenin iddialı viskisi Taketsuru 21′di. Burunda parfümümsü bir kokuya sahip bu visskiden üzüm, kakao, portakal, lavanta, anason, çikolata, üzüm posası gibi zengin bir yelpazeye denk geldik. Damakta ise yine oldukça baharatlı ve kuru. Dengeli, kahve ve kakao tonlarına sahip bir viski vardı. Su eklediğimizde viski aromalarının bir anda tıkandığını ve solvent kokusunun ağır bastığını fark ettik.

Taketsuru’nun bitişi ise orta kısa uzunlukta baharat notalarıyla bezenmiş kuru bir bitişti. İkinci bir kadehe asla hayır diyemeyeceğiniz kadar güzel bir viski. 85 puanı almış benden tadım sırasında.

3. viskimiz daha önceden İstanbul Viski Dostları’yla da denediğimiz Kavalan Single Malt. Kavalan’ın bu viskisi de geçtiğimiz yıllarda ödül alan bir viski olmuştu. Burunda çarkıfelek meyvesi (passion fruit), mango, reçine, ahşap, toffee, bal, karamel hibi meyvemsi ve şekerli aromalar. Damakta oldukça yoğun bir içimle beraber vanilya, mango mevcut. Bitişi kısa olmakla beraber ahşap ve vanilya notaları barındırmakta.

Yeni viskiye geçmeden önce Serdar ve Burkay geçtiğimiz ay gittikleri Whisky Live’dan fotoğraflar ve anılarıyla tadıma zevk kattılar. Getirdikleri harika hediyeler içinse ne kadar teşekkür etsek az.

Bir sonraki viskimiz ise Hindistan’da üretilen Amrut’un Cask Strength viskisi. Burunda yasemin gibi çiçeksi kokuların yanısıra sentetik tonlar da taşımakta Amrut. Damakta üzüm pestili, biber, limon tuzu, metol, tütün ve jalapenoya benzer izler var. Oldukça yağlı bir dokusu var ve içimi heyecan verici. Uzun bir bitişe sahip ve biber fazlaca yer alıyor.

%61.8′lik bir alkol seviyesine sahip olduğu için normal sulandırma işleminden çok daha fazla su ekleyebilirsiniz içimi kolaylaştırmak ve lezzetlendirmek için. Önceki tadımlarda da belirttiğim gibi cask strength viskilere su ekledikçe yeni bir özelliği ortaya çıkarabiliyor kişiselleştirebiliyorsunuz. Amrut’un özellikle zevk verici noktaları bu şekilde ortaya çıkıyor.

Gecenin en çok beklenilen viskisi ise Kavalan Solist Cherry Cask idi. Özellikle Vinho Barrique özdül kazandıktan sonra yakın bir kardeşi olan bu viski iyice merak konusu olmuştu tadımdan önce.

%57.8′lik alkol seviyesi ve rengiyle çok dikkati çeken bu viski burunda pekmezi meyan kökü, keçi boynuzu, şekerleme gibi aromalara sahip. Damakta oldukça baharatlı ve bal, pekmez, şeri notaları taşıyor. Bitişi ise tarçın, espresso tatları taşıyor ve orta uzun bir deneyim sunuyor. Açıkçası viskiden daha çok romu andırdı diyebiliriz bu viski için. Su ekledikçe daha viskiye yakın özellikleri ortaya çıkıyor. Hatta gruptan “Su ekledikçe viskiye benzedi!” cümlesi çıktı.

Gecenin son viskisi ise Hindistan’dan gelen Paul John Peated oldu. Islay viskilerini sevdiğim için turba içeren viskilere biraz yakın olabiliyorum. Paul John Peated de isminde geçyiği gibi turbayı oldukça yoğun sunuyor bize. Burunda çikolata, et, füme kokular, tabii ki turba, salamura siyah zeytin kokuları var ama farkedilen kokuklar arasında aramızda doktorların da olmasıyla isimlendirebildiğimiz amonyak-idrar arası bir koku vardı. Hoş duyulmasa da ilginç bir deneyim. Damakta vanilya, biber ve meyve izlerini fark edebiliyorsunuz. Bitişi ise orta kısa uzunlukta ve portakal mandalina gibi tatlar bırakıyor. Paul John bu gece beni iyi anlamda şaşırtan viski oldu.

Tadım faslı bittikten sonra ileriki dönem için planlarımızı yaparken tadım odamıza 3 Danimarkalı misafir girdi. “Tadım gecesi mi yapıyorsunuz?” diye sordukları cevaba “Düzenli olarak viski tadımı yapıyoruz” cevabı alıp Asya viskilerini görmek ve bunlar hakkında bir şeyler öğrenmek onları baya şaşırttı açıkçası. Benim de bir süre bulunduğum Danimarka hakkında küçük bir sohbet de oraları özletmedi dersem yalan olur.

Bir klasik olan kelime bulutunu da inceleyelim. Görüldüğü gibi baharat, şekerleme ve meyve tatları öne çıkıyor. Uzak doğu viskilerinin ve özellikle Japon viskilerinin şekerli ve meyvemsi başlangıcını bitişte baharatlı bir yapı takip ediyor.

Burkay’ın Meleklerin Payı’nda yazdığı notlara buradan ulaşabilirsiniz.

Gelecek ay yine güzel bir temayla tadım notlarını yazmak için sabırsızlanıyorum.

Yorum yazın