Olde Hansa, ortaçağ Alman kentlerinin oluşturduğu siyasi ve ticari birlik olan Hansa Birliği’nin (Hanseatic League) onuruna kurulmuş bir yer. Zengin bir tüccarın evi olan bu bina, güzel yemek ve içkinin yanında sıcak ortamıyla da biliniyor.
Çoğu Eston buranın bir turist tuzağı olduğunu düşünmekte ve fiyatları inceleyince biraz da haklılar. Ancak kesin bir şey varsa burası bence herkesin ziyaret edip en azından bir bira içmesi gereken bir yer. Restorana girdiğiniz andan itibaren ortaçağ havasını net bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Kapıda sizi karşılayan garsonların kıyafetinden başlayan, menüler, bira ve yiyecekle devam eden bir zaman dilimi yüzünüzü gülümsetiyor.
Masanız gösterilip yerlerinizi aldığınızda önden schnapps isteyebilirsiniz ki zaten ikram olarak getirilecektir. Garson tatlı ve eski bir dille size restoran ve menü hakkında bilgi verecektir. Menü çok çeşitli ve okurken keyif alabileceğiniz türden kaligrafi ve sanatla donatılmış olduğundan bayağı bir zaman harcamanız gerekebilir. Son ziyaretimizde bizim tercihlerimiz somon, tavşan ve ayı eti denemek olmuştu. Ve tabii ki bira hayranı benim için ballı bira.
Karşınızda tavşan eti ve ayı eti içeren tabaklar
İki yemeğin yanında da safranlı pilav, tatlı böğürtlen, pişirilmiş sebze vardı. Ayı eti biraz ilginç gelebilir. Dana etine benzer tarafı olmasına rağmen biraz daha ekşi diyebileceğim bir tada sahip. Herkesin en azından bir kere denemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Mekanın ballı birası ise çok popüler ve hem servisiyle hem de tadıyla hoşunuza gidiyor.
Restoranda canlı müzik varsa işte o zaman çok şanslısınız. Ortaçağ müziklerini canlı dinlemek çok eğlenceli olabiliyor. Restoranın duvar resimleri ve dekorasyonunun da eksiksiz olduğunu söylemek gerekiyor.
Ayrıca özel gecelere de denk gelebilirsiniz:) Partileri de ortaçağ tarzı olabiliyor Olde Hansa’nın.
Restoranda beğendiğiniz her şeyi ama her şeyi içeriden geçişle bağlanan ve dışarıdan da komşu olarak bulunan hediyelik dükkanından alabiliyorsunuz. Fiyatlar biraz tuzlu demiştim. 4 kişi somon, ayı eti, tavşan eti, çorba ve börekten oluşan yemeğe 110 euro verdik. ayı eti 55 euro, tavşan 27 idi sanırım. Türk olduğumuzu belli edip kapıda sağladığımız bedava bira hakkımızı kullandığımızdan ne yazık ki bira fiyatlarını hatırlamamaktayım.
Benim her gidişimde uğradığım ve en azından birasını yudumladığım bir mekan.
Tallinn’e bir gün yolunuz düşerse mutlaka uğrayın.