
Bu tadımdaki viski seçkimizde Glenfiddich 18, Glenmorangie 18 ve Tomintoul 21 viskileri yer aldı. Üstteki fotoğraf için üyelerimizden sevgili Levent Dülgeroğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum. Veysel Bey ise bu tadımımıza Bologna’dan Mortadella salamı ve Parma’dan 36 aylık parmesan peyniri getirmiş ve tadımımızı iyice zenginleştirmiş oldu.

Tadıma Glenfiddich 18 ile başladık. Glenfiddich 18 burbon ve Oloroso şeri fıçılarında olgunlaşmış bir 18’lik. Burunda karamel ve armut aromaları ile bir başlangıç yapılıyor. Bunu vanilya takip ediyor. Damak oldukça yuvarlak ve köşesiz. Arka damağa tarçın, baharat ve kuru meyveler gelmekte. Bitişi ise orta-uzun ve ısıtıcı. Kuru üzüm, muskat ve meşe izleri var. Ancak bu viskinin asıl sürprizleri 20 dakikalık bir havalandırmadan sonra ortaya çıkıyor. Çikolata ve tütün notaları, şeri fıçısının harika kuru meyve aromalarıyla birleşip adeta bir hazine sunuyor. Kesinlikle en sevdiğim 18 yıllık viskilerden. Fiyatı da Türkiye’de şu an 290 TL civarında, ki bu fiyat da bu yaştaki bir viski için Türkiye’de iyi bir fiyat.

İkinci viskimiz ise Glenmorangie Extremely Rare 18 oldu. Öncelikle harika bir şişe tasarımına sahip olduğunu söylemeliyim. Bu viskide de Oloroso şeri fıçısı yıllanma sürecinde kullanılıyor. Burunda tropik meyveler, greyfurt ve kırmızı meyveler hissedilmekte. Damakta oldukça kremamsı bir hissiyatı var. Bal, narenciye ve baharat tatları net ve zarif bir şekilde işlenmiş. Bitişinde ise elma, meşe, kuru meyve notaları alınabiliyor. Beklediğimizden daha hafif bir lezzet yoğunluğunda olduğunu söyleyebilirim. Yaz günleri için ideal bir 18 yıllık viski.

Son viskimiz ise Tomintoul 21 oldu. Zor bulunan bu viskiyi getirdiği için Veysel Bey’e ayrıca borçluyuz. Tomintoul 27’nin yerine piyasaya sürülen bu malt viskide 21 yaşının alt limit olduğunu biliyoruz ancak daha yaşlı viskiler olduğunu da tadımdan sonra tahmin ettik. Burunda krema, badem, elma, muskat ve greyfurt aromalarının buluştuğu yoğun bir burunla karşılaştık. Damakta ise adeta romu andıran tatlar mevcut. Çok dolgun ve karizmatik. Vanilya ve karamel şekerlemesi tatları ilerleyen bölümde armut ve kuru meyve notalarıyla buluşup oldukça keyifli bir his yaratıyor. Bitişte ise uzun bir karakterde ve kuru üzüm, vanilya, meşe ve kuru incir izleri taşıyor.

İstanbul Viski Dostları her tadımın ardından farklı içkileri de tatmayı seviyor. Bu tadımın bitişinde ise Almanya’dan gelen bir Jamaika romu olan, deniz seviyesinin 400 metre üzerinde olgunlaşan Worthy Park Single Cane romunu ve bir Hollanda Trappist birası olan La Trappe Quadrupel’i tattık. Romumuz şeker kamışının yoğun olarak kullanıldığı, uçucu alkol kokusunun hakimiyetiyle başlayıp yavaş yavaş açılan ve baharatlı bir romdu. La Trappe Quadrupel ise oldukça tok, yüksek alkollü ve adeta bir öğün olarak yudumlanabilecek bir bira.


Haıl the 18th bırthday